Aleyna Sevim – Dünyada ve Türkiye’de aşırı kullanım ve iklim krizi sebebiyle yaşanacak bir su krizi an meselesi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulusal Su Kurulu’nun ilk toplantısında su krizine dikkat çekerek, “2030’da su kıtlığı çeken ülke haline gelebiliriz” uyarısında bulunmuştu. Bakan Yumaklı’nın bu uyarısını SUEN’in (Türkiye Su Enstitüsü) Haziran 2022’de yayımlanan “Büyükşehir Su ve Kanalizasyon İdareleri arasında Mukayeseli Performans Değerlendirmesi” raporu da destekliyor. Raporda, 26 büyükşehirin su şebekelerindeki kayıp kaçak oranı yüzde 40. Bazı il ve ilçelerde su kayıplarının yüzde 60-70’e kadar ulaştığına dikkat çekiliyor. Raporda, şehirlerdeki su şebekelerinde yaşanan sızıntıların, su bütçesini önemli ölçüde azalttığı ve tüm kentlerdeki su şebekelerinde kayıp kaçak oranını yüzde 50 seviyesine çıkardığı vurgulanıyor.
Çeşmeye ulaşmadan…
Kayıp kaçakların, sistemdeki yüksek basınç nedeniyle eskimiş su şebekelerinden suyun sızmasından kaynaklandığını belirten Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız şu bilgileri verdi:
“Su gibi çok önemli yaşamsal bir doğal kaynağı çeşmelerimize ulaşmadan kaybetmemiz büyük bir sorun. Genel olarak bakıldığında kentlerimizde yaklaşık yılda ortalama 7 milyar metreküp arıtılmış temiz içme ve kullanma suyu şebekeye verilmekte. Bu suyun ortalama olarak 3 milyar metreküpü çeşmelere ulaşmadan kaybolmaktadır. Ülkemizde faaliyet gösteren 30 büyükşehirin Su ve Kanalizasyon İdarelerinin hizmet verdiği toplam abone sayısının 27 milyonu aştığı düşünülürse, büyükşehirlerimizde su kayıpları sebebiyle oluşan toplam yıllık ekonomik kaybın 2020 yılı fiyatlarıyla 10,5 milyar lirayı aştığı tespit edilmiştir. Akıllı Su Çevrim Sistemiyle içme suyu şebeke sisteminde su kalitesindeki en ufak değişiklikler tespit edilerek su israfı ve kayıp-kaçak oranının yüzde 15’in altına indirmek mümkündür.”
Çevre ve iklim dostu politikalar
Günümüz koşullarında mevcut su potansiyelinin tamamının kullanılamadığını kaydeden Ferhat Taze, 2022’de su potansiyelinin yüzde 51’inin kullanıldığını söyledi. Taze, bu suyun yüzde 77’sinin tarımda, yüzde 23’ünün içme suyu ve sanayi sektöründe kullanıldığını belirtti. Su stresi çeken ülkeler sınıfında yer alan Türkiye’de alınabilecek önlemlerle ilgili de şunları söyleri:
■ Mevcut su potansiyelindeki azalmaya sebep olan iklim değişikliği ile mücadelede çevre ve iklim dostu politikaları hayata geçirmek gerekiyor
■ Önlemlerin sektörel bazda olması gerekiyor. Örneğin suyun en fazla kullanıldığı sektör olan tarımda, su verimliliğine yönelik ciddi adımlar atılmalı.
■ Evsel kullanımda su ayak izini azaltacak, su tasarrufu sağlayacak birçok yöntem uygulanmalı.”
İstanbul’da ‘kayıp’ oranı düştü
İSKİ geçen yıl yüzde 22.31 olan kayıp-kaçak oranını ilk kez yüzde 20’nin altına düşürdüklerini ve kentteki su şebekesinden kayıp kaçak oranının yüzde 19.45 olduğunu duyurmuştu. İSKİ oranı yüzde 15’e düşürmeyi hedeflediklerini açıklamıştı.
‘Deneyimler paylaşılmalı’
TEMA Vakfı Orman ve Kırsal Kalkınma Bölümü Başkanı Ferhat Taze, Türkiye’de içme suyu şebekelerindeki kayıp oranı yüzde 25’e düşürüldüğünde Ankara’nın 2 yıllık hane halkı su tüketimine tekabül edecek miktarda bir su kazanımı sağlayacağı belirtti. Taze, “Ülkemizde kayıp-kaçakların azaltılması konusunda başarılı belediyeler de bulunuyor. Kayıp kaçak oranlarının azaltılmasına yönelik mevzuattaki yeni düzenlemeler, belediyeler arası iş birliği ve deneyim paylaşımları gerçekleştirilmeli” dedi.